Bilişimin Başarılı Şirketleri Ödüllendirildi

Türkiye’de bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün her sene nabzını tutan “Bilişim 500 Ödüllerinin 2018 Yılı Töreni” görkemli bir organizasyonla tamamlandı.

Türkiye’de bilgi teknolojileri ve iletişim sektörünün nabzını tutan “Bilişim 500 Ödülleri” İstanbul’da yapılan organizasyonla sahiplerini buldu. Ödül törenini konuşmacı olarak katılan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan, “Bugün Türkiye’de bilişim alanındaki kazanımlarımızı göreceğiz, gururlanacağız, umutlanacağız. Türkiye’nin ışıldayan bilişim şirketlerini ve başardıklarını görerek geleceğe güvenle bakacağız” ifadeleriyle sözlerine başladı.

Bilişim-500 ödüllerinin verildiği kategorilerin büyük bir öneme sahip olduğunun altını çizen Başkan Sayan, “Büyüyen ve gelişen Türkiye gibi iddialı ülkeler için her birisinin hayati önemi var. Biz de Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu olarak bu kategorilerde katma değer üretmeye çalışan şirketlerimizin, girişimcilerimizin arkasında olmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.

Kategoriler arasında özellikle plus başlığı altında belirlenen Ar-Ge kategorisi ile IoT ve M2M kategorisinin daha önemli olduğunu vurgulayan Sayan, “Bu ikisi üzerinde önemle durulması gerektiğine inanıyorum. Zira Ar-Ge olmadan yenilik, yenilik olmadan öncülük mümkün değil. Bilişimde öncü olmadan da dünyaya yön veremezsiniz. Dünyaya yön veren bir ülke olmak istiyorsak bilime, teknolojiye, Ar-Ge’ye ve yeni fikirlere ihtiyacımız var. BTK olarak önceliklerimiz; teknolojiye, dijital dönüşüme ve insan kaynağına yatırımdır. Hedefimiz mümkün olduğunca yerli ve milli hizmet ürün ve teknolojilerle 5G’ye dünyada ilk geçen ülkelerden birisi olmak. Değişen ve dönüşen dünyada; duramayız, duraklayamayız. Bilişim ve teknoloji sektörüne yaptığımız yatırımları süratle devam ettirmek durumundayız. Bilişim alanında faaliyet gösteren ve bu sektöre girecek potansiyel oyuncular, yatırımcılar ve hatta meslek seçimi yapacak olan gençlerimiz altını çizmek istediğim bir husus var: Dünya genelinde bilişim alanındaki büyüme istatistikleri, ülke ekonomilerinin büyümesinin yaklaşık 10 katı. Dünya genelinde ekonomik büyüme ortalama olarak son yıllarda %3.5 ila 4 arasında seyrediyor. Bu oran gelişmekte olan (emerging markets) ülkelerde %4 ila 5 arasında Gelişmiş ülkelerde %2 ila 2.5 arasında” bilgilerini paylaştı.

“Laf Üstüne Laf Değil Taş Üstüne Taş”

BTK olarak teknolojiye, dijital dönüşüme ve insan kaynağına yapılacak yatırımları çok önemsediklerinin altını önemle çizen Başkan Sayan, “Bu kapsamda bazı odak çalışmalar yürütüyoruz, Türkiye’nin dijital dönüşümünü en hızlı ve en doğru şekilde sağlamak için var gücümüzle çalışıyoruz. “Laf Üstüne Laf Değil Taş Üstüne Taş” koyan bir anlayışla soluksuz biçimde yolumuza devam ediyoruz. Çünkü biz biliyoruz ki; “Aşkınan Çalışan; Aşkınan Koşturan Yorulmazmış” Bizim hedefimiz, vizyonumuz ve sevdamız da; Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu vizyon çerçevesinde, 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girecek olan Büyük ve Güçlü Türkiye’dir ve bunun için de Yerli ve Milli Üretim diyoruz” ifadelerini kullandı.

Başkan Sayan, dijital dönüşüm vizyonu çerçevesindeki bileşenleri ise şöyle sıraladı: “Etkin rekabet ortamının tesis edilmesi, teknolojik ürün ve altyapının makul fiyatlarla erişilebilir olması, tüm vatandaşlara geniş bant internetin sunulması, yerli ve milli üretimin desteklenmesi, siber güvenlik kapasitesinin geliştirilmesi, büyük veri analitiği, yapay zeka ve makine öğrenmesi yoluyla katma değer oluşturulması ve e-devlet hizmetlerinin ve kullanımının yaygınlaştırılması olarak özetleyebiliriz. Bu bileşenlerle ilgili sektörde hem arz hem de talep yönlü ihtiyaçları hedefleyen, geçmişten bugüne sürdürdüğümüz proje ve çalışmaları süratle devam ettiriyoruz.”

Elektronik haberleşme sektöründe işletmecilerin yatırımlarının hız kesmeden devam ettiğini belirten Sayan, “2018 yılının sadece ilk çeyreğinde işletmecilerimizin yatırım toplamı 1,3 milyar ₺ olmuştur.  Bu da bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yaklaşık % 16 lık bir artış anlamına gelmektedir. Diğer taraftan yıllık toplam yatırımlar bazında bir karşılaştırma yapacak olursak; toplam yatırım tutarının 2017 yılında yaklaşık 8,2 milyar ₺ olduğunu görüyoruz. Bu rakam da bir önceki yıla göre %10’a yakın bir artış ifade ediyor. 2018 toplamında daha büyük bir artış oranına erişeceğimizi düşünüyorum. Mobil abone sayımız 2018 yılı ilk çeyreğinde 78,9 milyona ulaşırken, mobil penetrasyon oranımız ise %97,7 oldu. 2008 yılında sadece 6 milyon sabit genişbant abonemiz varken 2018 yılının ilk çeyreği sonunda 57,7 milyonu mobil olmak üzere toplam 70 milyon genişbant aboneye eriştik.  Bu da yıllık ortalama %30’a yakın bir artışa tekabül ediyor. Sabit Genişbant hizmetlerinde xDSL abone sayısı 8,9 milyona, Kablo internet abone sayımız 850 bine yaklaştı. “Eve kadar fiber” abone sayımızdaki yıllık artış oranı %40,7’ye ulaşmıştır. Point Topic verilerine göre 2017 yılı sonunda dünya genelinde en çok yeni sabit genişbant abonesi kazanan 7’nci ülke durumundayız. 2012’de 650 bin olan fiber internet abone sayımız 2018 yılı ilk çeyreği sonunda 2,5 milyona yaklaştı. Hem sabit hem de mobil genişbantın temel bileşeni fiber altyapımız ise yine aynı dönemde 330 bin kilometreyi aşarak yıllık olarak %11’in üzerinde büyüme gösterdi. Fiber altyapı yatırımlarının geçtiğimiz günlerde operatörlerimizin bir araya gelerek oluşturdukları ortak anlayış çerçevesinde bundan sonra çok daha hızlı büyüyeceğini düşünüyoruz. Toplam genişbant internet trafiğimiz 2018 yılı birinci çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre %40 artarak son yılda 14 milyon TeraByte’a yaklaştı” bilgilerini katılımcılarla paylaştı.

Başkan Sayan, AKN konusuna da şu sözlerle değindi: “Geçtiğimiz yıl tüketicilerden gelen talepleri de dikkate alarak internet kullanımında kısıtlayıcı bir etken olarak nitelendirilen Adil Kullanım Noktası’na (AKN) ilişkin düzenlememiz ile AKN sonrası erişim hızlarında iyileştirmeler yaptık. Daha da ötesi 2018 yılının sonunda AKN uygulamasının tamamen kaldırılmasına karar verdik. Bilişim otobanında hız yasağının kalkması bu yollardan hakkıyla istifade edilmesi anlamına gelmektedir. AKN’ye yönelik düzenlememiz ve 4,5G’nin başlaması ile ortalama mobil veri kullanımımız da 2 katına çıktı ve 3,7 GB seviyesine ulaştı. 4,5G abonelerinin ortalama veri kullanımı ise aylık 6,2 GB seviyesine ulaştı. Sabit tarafta da hem hızlar hem de kullanım giderek artıyor. Ayrıca, kısaca bahsetmek gerekirse elektronik ve mobil imza sayımızdaki artış trendi devam etmekte olup toplamda 3,4 milyona ulaşmıştır.”

Türkiye’nin geniş bant internetin yaygınlık ve kullanım tarafındaki bu gelişmeler yanında, OECD ülkeleri arasında internete erişim fiyatı konusunda da iyi bir noktada olduğunu dile getiren Sayan, “Bu kapsamda orta paketlerde ve satın alma gücü paritesine göre sabit internete erişim fiyatı OECD ülkelerinde ortalama 30 ABD doları iken ülkemizde 21 ABD doları seviyesinde. Aynı şekilde mobil genişbanta erişim ise OECD ülkelerinde 30 ABD doları iken ülkemizde 13 ABD doları mertebesinde ve oldukça uygun fiyattan vatandaşlarımıza sunuluyor” dedi.

Dijital Ekonomiye Dönüşüm Yolunda Önemli Adımlar Atıyoruz

Ülkemizin dijital ekonomiye dönüşüm yolunda bugüne kadar çok önemli adımlar attığını söyleyen Başkan Sayan, “Önümüzdeki yıllarda, bilişim sektörü için belirlenen 2023 hedefine ulaşabilmek için 2017’de kaydedilen büyümenin yaklaşık olarak iki katı yıllık büyüme hızını yakalamamız gerekiyor. Bunun yanı sıra bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımını, üretime de yansıtmamız Ülkemizin refahı açısından önemli bir paydaya sahip. Endüstri ve sanayinin bel kemiğini oluşturan bilişim teknolojileri, üretime katkı sağlayarak ülke ekonomilerini ayakta tutan faktörlerden birisini oluşturuyor. Bu anlamda yerli ve milli üretime yönelik çabaların önümüzdeki yıllarda büyüme oranlarımıza da ciddi katkı yapacağını öngörüyoruz” açıklamalarında bulundu.

5. Nesil Mobil Haberleşme Teknolojileri konusunda dünyada büyük bir yarış olduğunun altını çizen Sayan, “Biz de daha 4.5G ihalesini yaparken hedefimizi 5G’ye en erken geçen ülkelerden birisi olmak şeklinde koyduk ve Türkiye’yi bu yarışa soktuk. Hedefimiz 5G’ye dünyada ilk geçen ülkelerden birisi olmak. Bunun yanında kendimize bir hedef daha koyduk: 5G’ye mümkün olan en yüksek ölçüde yerlilik oranlarıyla geçmek için çalışıyoruz. 5GTR Forum şemsiyesi altında Türkiye’yi 5G ve Ötesine hazırlamak için işletmecilerimizi, üniversitelerimizi, teknoloji şirketlerimizi bir araya getirdik. Çekirdek ağdan fiziksel ağa, hizmet ve uygulamalardan standardizasyona 5G ile ilgili tüm konular 5GTR Forum bünyesinde detaylı biçimde konuşuluyor. Ayrıca bu gruplar tarafından Türkiye’nin 5G yol haritasının, stratejilerinin ve önceliklerinin belirlenmesi amacıyla hazırlanan “Beyaz Kitap”ı da çok yakında kamuoyu ile paylaşacağız. Diğer yandan 4.5G yerli baz istasyonunu üreten ULAK Haberleşme Şirketimiz, uçtan uca 5G şebekesi için yola çıkan Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesini oluşturan şirketlerimiz ile birlikte geleceğe umutla bakıyoruz. Türkiye’nin 5G mobil haberleşme teknolojisine mümkün olan en yüksek ölçüdeki yerlilik ve millilik oranlarıyla, en erken geçen ülkelerden birisi olma hedefi doğrultusunda, Kurumumuz eşgüdümünde 5G ve Ötesi ekosistemi oluşturulması amacıyla 5G Vadisi Açık Test Sahası’nı kurduk” şeklinde konuştu.

Başkan Sayan 5G Vadisi Açık Test Sahası hakkında da şöyle konuştu: “5G Vadisi Açık Test Sahası, elektronik haberleşme sektörünün tüm paydaşları için yeni AR-GE fırsatlarına, kamu-üniversite-işletmeci-sanayi iş birlikleri bağlamında etkili araştırmalar ve projeler yürütülmesine imkân yaratacak. Ayrıca ekosisteme katma değeri yüksek iş imkânları oluşturarak istihdama katkı sağlayacaktır. Bu alanda çalışan herkese teşekkür ediyorum ve Türkiye’nin tüm bilişim şirketlerini 5G Vadisi olanaklarından faydalanmaya davet ediyorum. Ayrıca Ülkemizde 5G ve Ötesi konularında nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesine katkı sağlamak üzere 5G Vadisi tarafları ile 5G ve Ötesi Ortak Lisansüstü Destekleme Programını oluşturduk. Tam anlamıyla bir kamu-özel-üniversite iş birliği modeli. Bu modelin, Türkiye için bir başarı hikayesi olacağına inanıyorum. İki yıllık bir dönemde ilk etapta yeni nesil haberleşme teknolojileri konusunda toplamda 60 kişiyi bu kapsamda yetiştirmiş olacağız. Program önümüzdeki eğitim öğretim döneminde uygulanmaya başlanacaktır.

Başkan Sayan’ın gündeminde ülkeler için vazgeçilmez olan siber güvenlik konusu da vardı. Bu alanda çalışan USOM hakkında bilgi veren Sayan konuşmasında, “Çok sayıda kritik kuruluşumuzda olay müdahale, dijital kayıt inceleme ve sızma testlerinin USOM personeli tarafından yürütülmesi gibi faaliyetler devam etmektedir. Ulusal siber güvenliğin sağlanmasındaki en önemli unsurlardan biri yerli ve milli çözümlerin geliştirilmesi ve kullanılmasıdır. Biz BTK olarak değeri milyon dolarlarla ifade edilebilecek projeleri kendi iç kaynaklarımızla geliştirmekteyiz. Bu projelerle hem maddi hem de stratejik olarak ülkemiz adına önemli bir katma değer oluşturulmuştur. Bu çerçevede, KASIRGA, AVCI ve AZAD olarak adlandırılan ve makine öğrenmesi ile yapay zeka imkanlarını temel alan yerli ve milli uygulamalarımızı kullanmaktayız. Geliştirdiğimiz bu uygulamalar, son kullanıcılara yönelik mağduriyetlerin engellenmesinde kullanıldığı gibi kritik kurumlara yönelik hedef odaklı casusluk saldırılara karşı da etkili tespitler yapabilmektedir” ifadelerine yer verdi.

Dijitalleşmenin Güvenli Olması İçin Bilinçli Olmalıyız

Dijitalleşmenin bir yanıyla hızlı, diğer yanıyla güvenli olması için hızlı ve bilinçli olmak gerektiği vurgusu yapan Sayan, verinin, petrol kadar değerli olduğunu söyledi ve ekledi: “Veri analizinin sektördeki en önemli becerilerden birisi haline geldiği bir dönemden bahsediyoruz. Gartner’in 2018 IoT raporunda, akıllı telefonların yanı sıra bağlantılı araçlar, satış makineleri ve sayısız diğer uygulama örnekleri ile 2020 yılında yaklaşık 20 milyar cihazın internete bağlı olacağı ifade ediliyor. Böyle bir ortamda Türkiye’nin; yani dünyanın hem jeopolitik olarak hem de sosyo-kültürel olarak en önemli ülkelerinden birinin, verisini kontrolsüz bırakması elbette söz konusu olamaz. Türkiye’de kullanılan otomobillerin, sayaçların, telefonların, algılayıcıların ürettiği verilerin Türkiye’de kalması gerekir. Türkiye’deki bilişim pazarında Türkiye’de usulüne uygun olarak kurulmuş şirketlerimizin iş yapması gerekir. Hatta bu şirketlerimizin yaratıcı ve yenilikçi fikirleri ile usulüne uygun şekilde küresel pazarlara açılması gerekir. BTK olarak bu noktada şirketlerimizin önünü açacak adımları attığımızı ve atmaya devam edeceğimizi tekrar hatırlatmak isterim.”

BTK’nın görevleri arasında, başta operatörler olmak üzere birçok farlı kaynaktan yüksek hacimde büyük veriyi toplayarak ilgili yasal mercilerin talepleri kapsamında işlemek ve talep edilen bilgileri bu mercilerle paylaşmanın bulunduğunu hatırlatan Sayan, “Sürekli biçimde artan veri kaynakları ve veri miktarı ile birlikte, daha büyük veri merkezleri ve veri işleme kapasitelerine ihtiyaç da giderek artıyor. Bu kapsamda büyük veri analitiği, makine öğrenmesi ve yapay zeka uygulamaları ile en etkin ve hızlı bir biçimde istenen çıktıları üretiyoruz. Tüm bu süreçlerde kullandığımız uygulamaların yine kendi iç kaynaklarımızla geliştirildiğinin de altını çizmek gerek. Bu anlamda önümüzdeki dönemde ülkemizin vizyonuna uygun biçimde; operatörlerimiz ve sektörde yer alan paydaşlarımızla birlikte, kamu tarafıyla da teknoloji ve insan kaynağı kapasitesi bağlamında dijital dönüşümün yapı taşlarını hep birlikte bir araya getirmeye devam edeceğimizi vurgulamak istiyorum” sözleriyle konuşmasını noktaladı.