Bakan Yardımcısı Sayan: Yüksek Teknoloji Ürünlerini Ülkemizde Yerli ve Milli İmkanlarla Üretebilmeyi Hedefliyoruz
Haberleşme
Teknolojileri Kümelenmesi (HTK) tarafından düzenlenen Milli Haberleşme
Çalıştayı, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan ve Bilgi
Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu’nun
katılımlarıyla gerçekleşti. İletişim ve haberleşme sektör temsilcilerini bir
araya getiren çalıştayda, 5G ve ötesi yerli ve milli teknolojilerle ilgili
gelişmeler ve siber güvenlik konuları ele alındı.
Düzenlenen
çalıştayda konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan,
“Teknoloji dünyası her geçen gün hızla değişiyor ve bu değişim, hayatımızın her
alanına derinden sirayet ediyor. Özellikle elektronik haberleşme sektörü, bu
dönüşümün en hızlı ve derin hissedildiği alanlardan biri. Çünkü teknoloji ile
birebir hemhal olan bir konu. Teknoloji eşittir değişim, değişim eşittir
gelişim.” açıklamasında bulundu.
Vatandaşların
elektronik haberleşme teknolojilerine yönelik ilgisinin rakamlara yansıdığını
ifade eden Sayan, “Halihazırda yaklaşık %109,3 yaygınlık oranına karşılık gelen
93,3 milyon mobil abonemiz bulunurken, M2M abone sayımız ise 10 milyona ulaşmış
durumda. Bununla birlikte, internetin yüksek hızlı olarak mobil ve sabit
altyapılar üzerinden kullanılabilir olması, ülkemizin teknoloji alanındaki
temel amaçlarından birini oluşturuyor.” dedi.
Sayan, “Bu
doğrultuda; 3G hizmeti 2009 yılı itibari ile hayata geçirildi ve Mart 2016 itibari
ile abone sayısı 66 milyona ulaştı. Nisan 2016’dan itibaren 4,5G’nin kullanıma
sunulması ile beraber bugün gelinen noktada 4,5G abone sayısı 86 milyonu aştı
ve bu da mobil abonelerimizin %92,5’ini oluşturuyor. Diğer taraftan genişbant
abone sayımız ise 92,6 milyonu geçerken, altyapı noktasındaki en önemli unsur
olan fiber ağımız da 577 bin km’yi aştı. Fiberden hizmet alan abone sayımız ise
7,3 milyonu geçti.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin kendi
imkanları ile 5G'ye geçmesi noktasında Milli Teknoloji Hamlesi'nin önemini
vurgulayan Sayan, “Bu vizyon çerçevesinde hedefimiz; yüksek teknoloji
ürünlerini ülkemizde yerli ve milli imkânlarla üretebilmek ve Türkiye
Yüzyılı’na yaraşır şekilde ülkemizi dünyanın en güçlü devletleri ve refah
seviyesi en yüksek toplumları düzeyine çıkarmak! Bu yolda teknolojiyi sadece
tüketen değil; tasarlayan, geliştiren, üreten, marka oluşturup dünya
pazarlarına ulaştıran bir ülke hedefine artık çok daha yakınız.” şeklinde
konuştu.
Ulaştırma ve Altyapı
Bakanlığı ve BTK koordinasyonunda yürütülen çalışmalar ile birlikte yerli ve
milli üretim ekosisteminin geliştirilmesini hedeflediklerini ifade eden Sayan,
“Bu noktada; 5G Açık Test Sahası, 5G TR Forum ve 5G Vadisi çalışmalarını
yıllardır başarı ile yürütüyoruz. Ülkemizin 5G’ye geçişinin yerli ve milli
şebeke ürünleriyle olması hedefi çerçevesinde, Haberleşme Teknolojileri
Kümelenmesi üyesi firmalarımız ile üç mobil işletmecimiz tarafından, “Uçtan Uça
Yerli ve Milli 5G Haberleşme Şebekesi Projesi” yürütülüyor. 5G Vadisi Açık Test
Sahasında teknoloji geliştiricilerimiz testler yapabiliyor. Burada temel hedefimiz; 5G ve Ötesi
alanlardaki her türlü Ar-Ge, Ür-Ge faaliyetleri için test, doğrulama ve deneme
altyapısını oluşturmak ve kendi kaynaklarımızla ürettiğimiz yeni hizmetlerin
insanımıza sunulmasına destek vermek.” dedi.
Türkiye’nin ilk
yerli ve milli baz istasyonu olan ULAK’ın, 4.5G bağlantı teknolojileri ile
mobil operatörler aracılığıyla güvenlik ve acil haberleşme hizmetlerini
kesintisiz sağladığını belirten Sayan, bu proje ile Türkiye’nin dünyada baz
istasyonu üretebilen altı ülkeden biri olduğunu söyledi.
Sayan, “5G
konusundaki yüz akımız ULAK A.Ş., birkaç gün evvel yine bu alanda BTK’nın da
izniyle önemli bir başarıya imza attı. İstanbul Fuar Merkezi'nde (İFM)
düzenlenen SAHA EXPO Uluslararası Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayii Fuarı'nda
5G'de 1,2 Gbps hızı burada özel telefonlar aracılığıyla katılımcılara tanıttı.
Bu anlamda bize destek olan tüm paydaşlarımıza bir kez daha sizlerin huzurunda
teşekkür etmek istiyorum.” diye konuştu.
‘Türkiye’nin verisi
Türkiye’de kalacak’ anlayışıyla hareket ettiklerinin altını çizen Sayan, “5G ve
ötesi haberleşme teknolojilerinin ülke genelinde yaygınlaştırılmasını, bu
teknolojilerin yerli ve milli imkânlarla geliştirilmesini amaçlayan 2024-2028 Stratejik
Planımız doğrultusunda, siber saldırılara karşı koruma, veri güvenliği ve
dijital tehditlere karşı savunma mekanizmalarının geliştirilmesi için kapsamlı
çalışmalar yürütüyoruz. Kararlı ilerleyişimiz, Türkiye’nin gelecekteki
teknolojik bağımsızlığının da en kilit noktası.” sözleriyle konuşmasını
sonlandırdı.
Başkan Karagözoğlu:
Güvenlik Risklerini Bertaraf Etmenin Yolu Teknolojiyi Dışa Bağımlı Olmadan
Geliştirmektir
Çalıştayda konuşan
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu,
Türkiye’nin 5G teknolojisinde dünyada üretim yapabilen sayılı ülkeler arasına
girebilmesi için 2017 yılından beri çalışmalarını sürdürmüş oldukları Uçtan Uca
Yerli ve Milli 5G Projesi’nin büyük önem arz ettiğini belirtti.
Karagözoğlu, “Söz konusu
çalışmaların gereği gibi planlanması ve projenin yürütülmesi, ülkemiz için
önemli bir teknolojik gelişme ve başlangıç adımı olmuştur. Projenin başarılı
sonuçlarını alarak 5G şebekemiz içerisinde kullanabilecek olmamız, en önemli
hedef ve beklentilerimizdendir. Bakanlığımız ve Kurumumuz koordinasyonunda,
Haberleşme Teknoloji Kümelenmesi üyesi bazı firmaların ve ULAK AŞ’nin yoğun
çalışmaları ile 5G yerli ürünlerinin başarılı deneme ve testlerini
gerçekleştirerek önemli adımlar atmış bulunuyoruz.” ifadelerini kullandı.
2026 itibarıyla
geçilmesi hedeflenen 5G teknolojisine, yerli ve milli imkanlarla entegre olmak
için altyapı çalışmalarının hızla devam ettiğini söyleyen Karagözoğlu, “ULAK
Haberleşme, mevcut 4.5G altyapısını en verimli şekilde 5G’ye taşımayı
amaçlayarak çalışmalarını sürdürüyor. Geçtiğimiz Eylül ayında, milli
taşınabilir 5G özel şebeke sisteminden alınan ilk sinyal, bu yolda yeni bir
dönemin kapılarını araladı.” açıklamasında bulundu.
Siber güvenliğin sağlanması konusunda yerli ve milli yazılımların önemini vurgulayan Karagözoğlu, “Güvenlik risklerini bertaraf etmenin en sağlam yolu, teknolojiyi dışa bağımlı olmadan geliştirmek ve yönetmektir. Kurumumuz bünyesinde kurulan ve "Türkiye'nin siber kalesi" olarak nitelendirilen Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM), tamamen kurumsal iç kaynaklarla geliştirilen yerli ve milli yazılımlarımız ile ülke genelinde siber güvenlik anlayışını geliştirmek ve siber tehditleri önlemek amacıyla 7/24 faaliyet gösteriyor. Görevimizin başında olduğumuz müddetçe de faaliyetlerimize devam edeceğiz inşallah.” sözleriyle konuşmasını noktaladı.