Yapay Zekadaki Gelişmeler İnsan Aklının Sınırlarını Zorluyor

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ev sahipliğinde “Yapay Zeka Türkiye Konferansı” düzenlendi. Programın açılışında konuşan Başkan Dr. Ömer Fatih Sayan, son zamanlarda yapay zeka alanında yaşanan gelişmelerin akıl almaz boyutlara ulaştığını vurguladı.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Merkez Yerleşkesi’nde düzenlenen “Yapay Zeka Türkiye Konferansı”na BTK Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan, Kurum Başkan Yardımcıları, Kurul Üyelerinin yanı sıra Proda Bilişim Genel Müdürü İlhan Kılıç, Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Öztemel, Ayonix CEO’su Dr. Sadi Vural, Gebze Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Sinan Akgül, İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şadi Evren Şeker gibi isimler katıldı.

Yapay zekanın son yıllarda geçirdiği gelişmelerle insan aklının sınırlarını zorlayan bir aşamaya geçtiğini ifade eden Başkan Dr. Ömer Fatih Sayan, “Tıptan ulaşıma, çağrı merkezi hizmetlerinden haberleşme teknolojilerine kadar her alanda kullanılmaya başlanılan yapay zekâ, temelde bilgisayar veya robotların karmaşık problemlere insanlar gibi cevap verme yeteneğini kazanmasıdır. Pek çok sektör profesyoneli tarafından merak ve ilgiyle takip edilen bu konunun gelişimi uzun yıllar öncesine dayanıyor. Yapay zeka ve bilgisayarlar üzerine yapılan çalışmaların başladığı ilk dönemlere gidecek olursak 17.yüzyılda Alman matematikçi ve filozof Gottfried Wilhem Leibniz’in dört işlem yapan elektriksiz otomatı ile başlayan bir sürece şahit oluyoruz” örneğini verdi.

İngiliz matematikçi Alan Turing’in 1950 yılında yayınlanan makalesinin bu anlamda bir milat olduğunu belirten Sayan, “Son yıllarda yapay zeka konusunda her ne kadar ilerlediğimizi söylesek de Alan Turing’in yapay zeka çalışmalarının başlangıcı sayılan makalesinin ilk cümlesinde yer alan “Düşünmek için bir soru öneriyorum, makinalar düşünebilir mi?” sorusunun cevaplarını yeni bulabildiğimizi söylemek yanlış olmaz. Makinaların düşünebilmesinden her şeyi daha hızlı öğrenmesine evrilen bu süreçte yapay zeka teknikleri neredeyse her sektörde kullanılmaya başladı. Artık dünya büyük veri, blok zincir, yapay zeka kavramları ve uygulamaları ile değer üretme yarışına girmiş durumda” ifadelerini kullandı.

Yapay zekanın kullanıldığı alanları “Finans, meteoroloji, savunma sanayi başta olmak üzere askeri hizmetler, sağlık, sigorta şirketleri, bilgisayar oyunları, bankacılık ve müşteri tanıma sistemleri, havacılık, ulaşım” olarak sıralayan Sayan, bu konunun insanlar üzerinde umut ve korku arasında gelgitlerle dolu bir etkisi olduğunu belirtti ve bunu son zamanlarda gündemden düşmeyen Facebook skandalı ile anlattı: “Cambridge Analytica eski çalışanı Christopher Wylie‘ın “pişmanlık ifşası!” ve İngiliz The Guardian gazetesinin haberiyle ortaya çıkan büyük bir skandal yaşandı. Cambridge Analyitca’nın yapay zeka temelli öğrenme algoritmaları kullanılarak herhangi bir Facebook kullanıcısının sadece 68 beğenisi üzerinden; deri rengi, cinsel yönelimi ve hangi partiye oy vereceği gibi bilgiler %85 doğrulukla ölçülebildi. Dahası her Facebook abonesinin davranış özelliklerini, 70 beğeni ile arkadaşından, 150 beğeni ile ailesinden, 300 beğeni ile eşinden ve bir miktar daha fazlasında ise kendisinden bile iyi tanımlayabildiklerini ortaya koydu.  Sadece “Beğen” butonu! İle yaptılar bunu. Sadece 68 tıklama üzerinden sizi tanıyabilen bu öğrenme algoritmaları ile yapılacak bilimsel çalışmalar yoluyla hastalıkların ve tedavilerinin daha erken keşfi, engelli insanlar için her bireye özel yaşam kolaylaştırıcı yardımcı teknolojiler de üretmek mümkün.”

Yapay Zeka Artık Bir Ana Bilim Dalına Dönüştü

Yapay zekanın yine insanın cüzi iradesine teslim olmuş bir teknoloji olduğunu vurgulayan Sayan, “Ülke olarak biz de kalkınma ve ekonomimize ciddi katkılar sağlayacak ürünler geliştirmeye başladık. Bilimsel çalışmalardan, ulaşıma; tıp alanından askeri teknolojilere kadar birçok alanda kayda değer, bilimsel ve ekonomik açıdan yüksek değeri haiz ürünler geliştirmeye devam ediyoruz. Ülkemizin 2000’li yıllarda başlattığı atılım ve kalkınma süreci ile köprüler, otoyollar, santraller yapılıp fiziksel ulaşım imkanlarımızda çağ atladı. Diğer bir yandan da internet altyapısını benzer şekilde uluslararası standartların üzerine çıkarmak ve sanal ortamda oluşturduğumuz haberleşme ve ulaşım kolaylıkları içinde vatandaşlarımızı korumak adına özel çalışmalar yapıyoruz” dedi.

Yapılan çalışmalarla Türkiye adına emsal teşkil edecek işler yapıldığının altını çizen Sayan,Gündelik yaşamımıza yapay zekanın bu denli farklı sektörlerde kullanılması; ekonomik düzenin kaygı ve motivasyonlarıyla yapay zeka çalışmalarının hız kazanması sonucu, yapay zekanın artık bir ana bilim dalına dönüştüğünü söyleyebiliriz. Yapay Zekâ çok geniş ve alt bilim dallarına bölünmüş durumda. Fizik nasıl; Mekanik Fiziği, Elektrik Fiziği, Termo Dinamik, Optik gibi dallara ayrılmışsa ya da nasıl “Fizik öğreneceğim, fizikte uzman oldum”  diyemiyorsak aynı şeyi Yapay Zekâ için de düşünmek şart. Yapay zekanın bu konuda her araştırma, çalışma yapmak isteyen kişiye göre değişen, pek çok başlangıç noktası var” şeklinde konuştu.

Yapay zeka konusunda başarılı bir çalışma yapmak için öncelikle bu konunun üst bilim dalının belirlenmesi gerektiğini ifade eden Sayan, yapay zekanın çok kapsamlı bir konu olduğunu söyledi ve ekledi: “Yapay Zekâ o kadar geniş yelpazede bir bilim dalı oldu ki, altında gelişen bilim dalları bile kendi içinde artık ayrışmaya başladı. Öncelikle hangi alanda çalışmak ve bir ürün ortaya koymak istediğinize karar vermeniz gerekir. Sadece bununla yetinmeyip, yöntemlerinizi de belirlemeniz gerekir. Örneğin; görüntü, ses ya da doğal dil işleme gibi alanları yapacağınız proje veya ihtiyacınıza göre çalışma alanınızı belirledikten sonra, yöntemlerinizi de belirlemeniz gerekmektedir.”

15 Temmuz “Küme Zekasının” Bir Örneğidir

Sürü halinde hareket eden ve kendilerine verilen görevleri kendi sürü veya kümelerinde yer alan diğer otonom yapılarla birlikte yerine getiren sistemleri ifade eden “Küme Zekası” hakkında da bilgi veren Sayan şu örnekle açıkladı: “ Buna örnek hep hayvanlar aleminden verilir ama şu an benim aklıma çok yakında yaşadığımız başka bir olayı da getirdi. 15 Temmuz darbe girişiminde teröristlerin acımasızca saldırganlıkları karşısında Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla bir araya gelen milletimiz öyle bir organize oldu ki çıplak elleriyle, taşlarla, sopalarla tanklara, uçaklara karşı koydular. Belki tek başına her bir bireyin bir etki gücü yoktu ama anında öyle bir organize olduk ki milletimiz sonuca ulaşmayı başardı.”

Bu konferans sayesinde “Sayın Cumhurbaşkanımızın riyasetindeki yerli ve millilik seferberliğinde ülkemiz için çok büyük kazanımlar elde edeceğiz” diyen Sayan, yerli ve milli olmanın önemine de dikkat çekti. Sayan, “Zira “yerli ve milli”den maksat biraz önce bahsettiğim innovasyon networkünü kurabilme yeteneğidir. Bu bağlamda Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu olarak sektördeki regülatif anlamdaki görevimizin yanı sıra telekomünikasyon ve posta sektörünün uluslararası arenadaki rekabette elini güçlendirecek yapıcı hizmet ve altyapılar ile operasyonel yeteneklerimizle adeta iki kanatlı yetkinliğe sahip oluyoruz. Haberleşme sektörü işletmecilerimizin hukuk dairesi içinde ticari yeteneklerini en üst düzeyde kullanabilmeleri için denetim, altyapı ve teknoloji yatırımlarımızı sürdürüyoruz” sözleriyle BTK’nın bu yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Günümüzün Petrolü Data

Başkan Sayan günümüzde petrolün değiştiğini söyledi. Tüm şekillenmelerin petrole göre belirlendiğini hatırlatan Başkan Sayan, “Günümüzün petrolü de veri. Veriye sahip olduğumuz sürece güçlüyüz. Var olma ruhu da yine bizim datamız üzerinden olacak. Bu datayla işlerini yürütenler kazanacak. Bu yüzden datanıza sahip çıkın. Datanızın ülke sınırları içinde kalması için çalışın” çağrısında bulundu.

Haberleşme sektöründe yasal bir şekilde ticaret hayatını sürdüren işletmelerin haklarının korunması adına yasa dışı ticareti yapılan ve bu yasadışı ticaret ile kullanıma açılan çevrimiçi haberleşme cihazlarının tespiti için kullanılacak akıllı sistemlerin duyurusunun yakın zamanda yapılacağını belirten Sayan, Ayrıca ülkemiz Internet altyapı ve trafiğinin güvenliğine ilişkin tamamen kurumumuz insan kaynakları ile akıllı tehdit algılayıcı sistemlerimizi kendi yazılım dilimiz ile geliştirdik. Ve söz konusu tehditlerin tespit ve bertaraf edilmesinde makine öğrenme algoritmalarıyla Kamu Kurumları ve özel kişiler ile koordinasyonunu sağlayarak ülkemizin dijital savunmasına hizmet veriyoruz” dedi.

Yapay Zeka Yerinde Sayanları Alıp Götürecek Bir Dalga

Yapay zekanın yerinde sayan milletleri önüne katıp sürükleyecek en büyük dalgalardan bir tanesi konumunda olduğunu hatırlatan Sayan, “Bu dalganın bize ulaşmayacağını, hafiflediğini düşünmek büyük bir yanılgı olacaktır. Bu dalga zayıflamak bir kenara daha da güçleniyor. Bizim de bu dalgayla baş ederek sörf yapmayı öğrenmemiz, yani teknolojimizi senkronize ederek bu dalgaya uyum sağlamamız ve yerimizde saymamak için koşmamız gerekiyor. Sonuçta teknoloji kendi kendine gelişen veya kendi kendine evrilen bir unsur değil. Bunu bizim yapmamız, öncü olmamız gerekiyor. Bunu başarabilmek için de Eğitim sistemimizin bilim ve teknolojiye dayalı olması, okul ve üniversitelerimizi kamu ve özel sektör imkanlarıyla ufuk açıcı şekilde desteklememiz gerekiyor. Ayrıca farklı alanlarda gerçekleştirdiğimiz ve şu an icra etmekte olduğumuz yapay zeka konferansı gibi etkinliklerle yaşam boyu öğrenmeyi bir hayat prensibi haline getirmemiz gerekmektedir” sözleriyle konuşmasını noktaladı.

Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Öztemel, “Dünden Bugüne, Bugünden Düne” adlı bir sunum yaptı. Öztemel, “Dünya çok hızlı değişiyor. Donanımlar da buna göre değişiyor. Elle çalışan makinelerden dijitallere geçildikçe bilgiye olan ihtiyaç da artıyor. Zaman geçtikçe makine yerini enformasyona sanayi toplumu da yerini dijital topluma bıraktı” şeklinde konuştu.

Japonya’da aldığı yüksek lisans eğitiminin ardından orada çalışmaya başlayan ve yüz tanıma sistemleri üzerine çalışan Ayonix firmasını kuran Dr. Sadi Vural, yaptıkları çalışmalar üzerine bir sunum yaptı.

Gün boyu katılımcılara yapay zeka ile ilgili sunumların yapıldığı programın sonunda yapılan çekilişli öğrencilere hediyeler dağıtıldı.