DeepCon 2018’de Yapay Zeka Konuşuldu
Havelsan
BTK ve Deep Learning Türkiye işbirliğiyle Yapay Zeka Konferansı düzenlendi.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ev sahipliğinde düzenlenen programa Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, Milli Eğitim Bakanı Danışmanı Doç. Dr. Hilmi Çolakoğlu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu İkinci Başkanı Figen Kılıç, HAVELSAN Genel Müdürü Ahmet Hamdi Atalay, DeepCon Kurucularından Merve Ayyüce Kızrak, sektör temsilcileri ve öğrenciler katıldı.
Programın
açılışında konuşan BTK İkinci Başkanı Figen Kılıç, bilgi teknolojilerindeki
gelişmelerle birlikte günlük hayatımızda da gelişmeler oluyor. Teknolojik
gelişmeler bu değişikliklere ayak uydurmaya zorunlu kılıyor. Bu gelişmelerle
birlikte verilerin üretilmesi, işlenmesi, depolanması ve bu verilerin
pazarlanabilir bilgiye dönüşmesi büyük bir önem arz ediyor. Bildiğiniz gibi
günümüzün petrolü artık veri. Veriyi işleyebilen, bunu dönüştürüp
pazarlayabilen ülkeler artık daha güçlü. Yaşam tarzımızla birlikte gelişen
teknoloji ile dönüşüm ve dijitalleşme de hayatımızın vazgeçilmez bir parçası
oluyor” dedi.
BTK Başkanı Kılıç:
5G’nin Eli Kulağında
5G
ile ilgili çalışmaların çok yakında ülkemizde olacağını söyleyen Kılıç, “Bildiğiniz
gibi 4.5G’yi kullanmaya başladık. 5G’nin de eli kulağında. Şebekeler kurulmaya
başladı. Testler ve denemeler devam ediyor. 5G ile birlikte artık hayatımıza
nesnelerin interneti, makine öğrenmesi, yapay zeka konuları çok daha fazla önem
kazanmaya başladı. Eskiden nesnelerin internetini konuşurken şimdi her şeyin
internetini konuşmaya başladık. 5G ile birlikte yaşam tarzımız değişecek,
meslekler değişecek, eğitim sistemimiz değişecek ve bu dijitalleşen dünyada bizim
de yer almamız gerekiyor. 100 günlük eylem planında da yine dijitalleşme ile
ilgili konular vardı. Türkiye’nin 2023 vizyonunda özellikle dijitalleşme
hakkında konu başlıkları yer alıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın geçmiş
yıllarda hazırladığı Türkiye yol haritası özellikle hangi alanlarda planlama
yapmamız gerektiğini çok güzel açıklıyor. Özellikle siz gençlerin çok ufkunu
açacak güzel bilgiler var. Yine Türkiye’de Dijital Dönüşüm Ofisinin kurulması
ülkemizde bu işlerin çok daha hızlı, stratejik ve dinamik yürüdüğünü
gösteriyor. Her geçen gün artan e-devlet uygulamaları ile devlet ve vatandaş
ilişkisine de yenilikler getiriliyor” şeklinde konuştu.
Kılıç
endüstri 4.0 ile ilgili de konuştu: “Biliyorsunuz ki endüstri 4.0 yepyeni bir
alan olarak hayatımıza giriyor. Tarihte görülmemiş bir hızla ilerliyor. Ama endüstri 4.0 sadece üretimle sınırlı
tutamayız. Tüm çevresel faktörlerin ve süreçlerin dijitalleşmesi artık
kaçınılmaz bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Endüstri 4.0 hem iş yaşantımızı
hem de fikirlerimizi değiştirecek. Bugün günümüzde artık multidisipliner
meslekler ortaya çıkıyor. Dünyada çoğu yerde bu meslek stratejileri konuşulmaya
başladı. Endüstri 4.0 ile robotlar hayatımıza giriyor. Robotlar iş yapış sürelerini
hızlandıracak belki ama insanlar kadar yaratıcı olamayacakları kesin.”
Günümüzde
yürütülen çalışmaların zamandan ve mekandan bağımsız olduğunu dile getiren
Kılıç, “Dünya ile birlikte hareket etmemiz için siz gençlerin birden fazla
alanda kendisini geliştirmesi gerekiyor. BTK olarak biz teknolojiyi takip
ediyoruz ve kullanmaya çalışıyoruz. Bununla birlikte asıl vazifelerimizden olan
regülasyonları da takip ediyoruz. Özellikle makine öğrenmesi, yapay zeka ve
kişisel verilerin gizliliği konusunda düzenlemeleri sürekli takip ediyoruz.
Algoritma etiğiyle birlikte yeni sorular gündeme geliyor. Görünen o ki yeni
teknolojilerle beraber sosyal etkiler ve etik konusunda ciddi oranda tartışılan
konular arasında olacak. Birlikte çalıştığımız kurumlar ve operatörler olarak
da misyonumuz şu: Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalmalı. Ve biz bu veriyi
bilgiye dönüştürerek bunu başarabiliriz” ifadelerini kullandı.
Bakan Yardımcısı
Kacır: Milli Teknoloji Hamlesi Ülkemiz İçin Olmazsa Olmaz
Sanayi
ve Teknoloji Bakanlığı Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır da konuşmasında “Gençlerimizin
henüz üniversite öğrencisiyken bu alanlara ilgi duyması, aktif olarak bu
konularla ilgileniyor olmaları ülkemiz için umut verici. Biz Bakanlık olarak
yapay zekayı ve günümüzde konuşulan pek çok teknolojiyi milli teknoloji hamlesi
içerisinde anlamlandırıyor ve değerlendiriyoruz. Milli teknoloji hamlesi
ülkemizin kalkınması ve hedeflerine ulaşması için olmazsa olmaz bir çerçevenin
adı. Bu hedef doğrultusunda iki şey bizim için çok önemli: Mutlaka yüksek
teknoloji ürünlerini milli ve özgün olarak, özellikle bağımsızlığımız için
stratejik önem taşıyan ürünleri geliştirme ve üretmenin adı olmalı milli
teknoloji hamlesi. Bir başka açıdan da küresel rekabette bizi öne çıkaracak,
iktisadi puanımızı arttıracak ve böylece dünyada yükseltmekte olduğumuz küresel
adalet sesini başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere, milletçe yükseltmekte
olduğumuz dünyada tüm mazlumların hakkını yükseltmek için çalışmalıyız ve bunun
adıdır milli teknoloji hamlesi” ifadelerine yer verdi.
Bakan Yardımcısı
Sayan: Yapay Zekanın “CERN” ini Kurmak İçin Çalışıyoruz
Yapay
zekayı, makinelerin düşünme, algılama, öğrenme, problem çözme ve karar verme
görevlerini yerine getirme yeteneği olarak tanımlayan Bakan Yardımcısı Dr. Ömer
Fatih Sayan, “İnsan zekasını taklit edebilecek bir teknoloji olarak tasarlanan Yapay
zekanın mevcut tanımını aşan şekilde anlamlandığına şahit oluyoruz. Günümüzde
tek başına çalışan yazılımlar yerine artık adeta gören gözü, işiten kulak,
dokunan organ sıfatlarını taşıyan yazılımlar bulunmaktadır. Veri toplama, veri
işleme, veri hesaplama gücünde (M2M ve IOT) yapılan ilerlemeler, Yapay zekanın
yeteneklerini önemli ölçüde artırmaktadır” şeklinde konuştu.
Sayan,
toplumsal ihtiyaçların çözümünde yapay zekadan en fazla yararlanacak sektörleri
ise şöyle sıraladı: “Kaliteli sağlık hizmetlerinin sağlanması ve arttırılması,
tarım gelirinin ve verimliliğin artırılması ve israfın azaltılması, eğitime
erişimin kolaylaşması ve kalitesinin artması, daha akıllı ve güvenli ulaşım
araçları ve daha iyi trafik ve daha az trafik problemleri olacak.”
Yapay
zeka ile elde ettiğimiz veya edebileceğimiz kazanımları tam manasıyla
değerlendirebilmek için engel ve zorlukları ele almak gerektiğinin altını çizen
Sayan, sıkıntıları ise şöyle sıraladı. “Yapay zekanın araştırma ve
uygulamasında uzmanlık eksikliği, veri ekosistem etkileşiminin olmaması -
akıllı verilere erişim, yapay zekanın benimsenmesi için yüksek kaynak maliyeti
ve düşük farkındalık, yapay zekanın benimsenmesi ve uygulanması için işbirlikçi
yaklaşımın olmaması. Verilerin anonimleştirilmesi hakkında düzenlemelerin
bulunmayışı.”
Verilerin
genelleştirilmesi ve laboratuvar ortamının kurulması ile ilgili çalışmaların
devam ettiğini belirten Sayan, “Gelişmekte olan teknolojilere liderlik etmenin
temelini üstün araştırma kabiliyetleri oluşturmaktadır. Bu kabiliyetin etkin
bir şekilde gerçekleştirilmesi, hem temel hem de uygulamalı araştırmalarda
nitelikli insan kaynağı profilini zorunlu kılmaktadır. Araştırma
yetkinliklerinin artırılması, küresel ilerlemelerin incelenmesi, uluslararası
işbirliğinin teşvik edilmesi konularında Bakanlık olarak gerekli farkındalık ve
bakış açısına sahibiz. Uzman ekiplerimizle birlikte “anlık araştırma projeleri”
ni takip etmekte, Yapay zekanın adeta “CERN” ini kurmak için ortak bilgi işlem
altyapılarını geliştirilmesine önem vermekteyiz” ifadelerini kullandı.
İnsan
kaynağı ihtiyacına dikkat çeken Sayan, “Bilinmeyeni bilen, iyi niyetli ama becerikli,
samimi ama yeterli, sadık ama başarılı insan kaynağına ihtiyaç vardır. Bakanlık
olarak, yapay zeka gibi yüksek düzeyde işbirliğine dayalı bir teknolojinin
benimsenmesi için, destek sağlama, altyapıya erişim sağlama, araştırma yoluyla
yenilikleri teşvik etme ve çeşitli kamu ihtiyaçları için çözümler sunarak adeta
katalizör görevini üstleneceğiz. USOM’ un geliştirdiği AVCI uygulamamızı tamamıyla
iç kaynakla yazılım dairemizin yazmış olduğu bir üründür. Adeta 60-70 hacker’ın
yapacağı bir etkiyi bu yazılım sayesinde gerekli ve yeterli etkiyi sağlamıştır
ki, bu yazılımda makine öğrenmesi ve deep learning uygulamalarının bariz bir
örneğini oluşturmaktadır. Söz konusu bu çözüm ve teknolojiler, yaşama ve iş
yapma biçimimize nüfuz ettiğinden, etik, gizlilik ve güvenlik ile ilgili
problemler de ortaya çıkacaktır. Yapay zekanın etik değerlendirmeleri konusundaki
tartışmaların çoğunu adil, hesap verilebilirlik ve şeffaflık türevleri ile
düşünmek zorundayız. Yapay Zeka teknolojileri ve ürünleri geliştirilirken
standartlara uygun olması noktasında düzenleyici ve denetleyici rolümüzle aktif
olacağız” şeklinde konuştu.
Yapay
zekanın, “küresel düzeydeki inovasyon dalgasıyla” eş zamanlı hareket edebilmesi
için sağlam bir fikir ortaya konulması gerekliliğine vurgu yapan Sayan, “IOT
cihazları gibi çevrimiçi cihazlar üstel olarak artmaktadır. Bu konuda BTK
üzerine düşen çalışmaları hızlandırdığını biliyorum. Yapay zeka ekosistemi
hızla gelişmekte ve toplumları bilinmeyen bölgelere yönlendirirken stratejimiz,
daha hızlı ve daha güçlü etki için kaçınılmaz bir değişim dalgasını yönlendirmeyi
amaçlamaktadır. Yapay zeka, sadece insanı tüm yönlerini bozma veya değiştirme
potansiyeline sahip, zamanımızın en büyük tek teknoloji devrimidir. Yapay
zekanın dönüşümsel etkisi, 120 yıllık bir geçmişe sahip olan elektriğin
dönüşümsel etkisinden çok daha fazla olacaktır” dedi.