Siber Güvenlik Ekosisteminin Geliştirilmesi Zirvesi BTK’da Düzenlendi

Türkiye Bilişim Derneği tarafından bu yıl yedincisini düzenlenen “Siber Güvenlik Ekosisteminin Geliştirilmesi Zirvesi, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ev sahipliğinde düzenlendi. “Geleceğini Tasarla, Güvende Kal” ana teması ile düzenlenen zirve; Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran ve Türkiye Bilişim Derneği Genel Başkanı Rahmi Aktepe’nin katılımlarıyla gerçekleştirildi.

Zirvenin açılışında konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, hizmetlerin elektronik ortamda sunulması ile beraber üretilen, saklanan ve iletilen veri miktarı da devasa boyutlara ulaştığını ifade etti. Sayan, “İnternete bağlantı sağladığımız her saniye siber tehdit potansiyeli taşıyoruz. Ekonomik sebeplerle gerçekleştirilen siber saldırıların yanı sıra, dünyada bozulan jeopolitik dengenin bir sonucu olarak, hükümetlerin desteklediği ve hedef aldığı, rakip ülkedeki istikrarı bozmayı hedefleyen siber saldırılarda da önemli artış söz konusu. Son bir yılda siber tehdit görünümünde; fidye yazılımı ve DDoS saldırıları en üst sırada yer alırken, bunları veri güvenliğine yönelik tehditler, sosyal mühendislik saldırıları, dezenformasyon saldırıları, tedarik zinciri saldırıları ve diğer zararlı yazılımlar izliyor.” açıklamasında bulundu.

Sayan, “Siber saldırılara ilişkin verilere baktığımızda siber saldırıları gerçekleştiren kişilerin %70’inin dışarıdaki, kalan %30’unun ise içerdeki kişilerden oluştuğunu görüyoruz. Bir başka deyişle ortalama her üç siber saldırıdan biri, saldırıya uğrayan yapıyla bağlantısı olan kişiler tarafından gerçekleştiriliyor. Kullanıcıların hassas ve gizli bilgilerine ulaşmak amacıyla yapılan oltalama saldırıları, siber saldırıların %90'ından fazlasını oluşturuyor.” dedi.

Dünya çapında siber suçların maliyetinin 2023 yılında 8 Trilyon Doların üzerinde olduğu dile getiren Sayan, söz konusu maliyetlerin, 2025 yılına kadar yıllık 10,5 trilyon ABD Dolarına ulaşacağının öngörüldüğünü ifade etti.

Sayan, "2023'ün son çeyreğinde veri ihlallerinin dünya çapında 8 milyondan fazla kullanıcı kaydını açığa çıkardığı kaydediliyor. Dünya Ekonomik Forumu Küresel Riskler Raporuna göre, siber saldırılar, önümüzdeki 10 yıl içinde küresel olarak iş dünyasını en çok endişelendiren ikinci risk olarak sıralanıyor." dedi.

Bakan Yardımcısı Sayan: Siber Güvenlik Milli Güvenlik Meselesidir

Siber saldırıların önümüzdeki 10 yıl içinde küresel olarak iş dünyasını en çok endişelendiren ikinci risk olarak görüldüğünü belirten Sayan, “Kısacası bugün siber güvenlik, milli güvenlik meselesidir. Hava, kara, deniz ya da uzay savaşlarından da önce, siber dünya artık savaşın ilk cephesidir. Henüz fiili askeri müdahaleler gerçekleşmeden, kritik altyapılar ve şebekelerin siber saldırılara maruz kaldığını görüyoruz.” şeklinde konuştu.

Siber saldırıların gerçekleştiği anda hemen tespit edilmesi, sanal ya da fiziksel bariyer inşa edilmesi, bölgesel ve ulusal anlamda siber güvenlik politikalarının geliştirilmesi zorunluluk arz ettiğini vurgulayan Sayan, “Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu bünyesinde faaliyetini sürdüren Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezinin 2013 yılında kurulması ile siber güvenlik alanındaki organizasyonumuz için önemli bir adım attık. Devamında, savunmadan iletişime, sağlıktan enerjiye, finanstan eğitime kadar tüm sektörlerde kritik nitelikte binlerce kurum ve kuruluşta siber olaylara müdahale ekiplerinin kurulması sağladık.” açıklamasında bulundu.

Sayan, “USOM koordinasyonunda kurumlarımızın ve kritik altyapılarımızın korunmasına yönelik faaliyet gösteren Siber Olaylara Müdahale Ekipleri (SOME) ağı da her geçen gün büyüyor. Bugün 2200 civarında kurumsal ve sektörel SOME’miz bulunurken, SOME’lerimizde görevli siber güvenlik uzmanı sayımız da 7500’e yaklaşmıştır.” dedi.

Siber güvenliğin sadece yerel tedbirlerle sağlanmasının mümkün olmadığını ve küresel bir bütünlük içerisinde koordinasyon gerektirdiğini söyleyen Sayan, “Ulusal olduğu kadar uluslararası etkinliklerde de yer alan USOM; NATO ve FIRST gibi birçok uluslararası kuruluşla iş birliği içerisinde siber alanda bilgi ve tecrübe paylaşımında bulunuyor. Küresel alanda siber güvenlik konusunda varlığımızı güçlü bir şekilde sürdürüyoruz.” diye konuştu.

Kritik altyapılarda ve siber güvenli alanında kullanılacak ürünlerin yerli ve milli üretimi üretim olması gerektiğinin altını çizen Bakan Yardımcısı Sayan, “Eğer siber saldırılarla mücadeleyi uçtan uca ve tüm ekosistemi kontrol edebilir şekilde yürütemezsek, aslında tam bir savunmadan bahsedemeyiz. Bu nedenle siber güvenlik konusunda ve kritik altyapılarda, şebekelerde kullanılan yazılım ve donanımların yerliliği ve milliliği için yoğun bir çaba gösteriyoruz. Hep dile getirdiğimiz gibi üretmediğimiz yazılım ve donanımların güvenliğinden tam anlamıyla emin olamayız.” sözleriyle konuşmasını noktaladı.

Bakan Yardımcısı Kıran: Kadınların Teknolojideki Yeri Yadsınamaz

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran da Siber Güvenlik Ekosisteminin Geliştirilmesi Zirvesi’nin açılışında konuşma gerçekleştirdi. Kıran, siber güvenliğin dünyanın içinden geçmekte olduğu değişim ve dönüşüm sürecinin can alıcı kavramlarından biri olduğunu ifade etti.

Zirvenin kamu, özel, sivil toplum iş birliğini "örnek model" olarak nitelendiren Kıran, "Bu zirve önümüzdeki dönemde gerçekleştireceğimiz çabaların da en önemli müjdecisi, en önemli ifadesi anlamına da geliyor. Bu bakımdan zirvede tartışılacak her konunun önümüzdeki dönemde kamu olarak özellikle bizlere yol gösterici olacağını düşünüyorum." dedi.

Kadınların teknolojideki yerinin yadsınamaz olduğunu söyleyen Kıran, "Kadın girişimciliği ülkemize çok büyük katkılar sağlıyor. Teknolojide kadın girişimciliğinin desteklenmesi, kadının rolünün güçlendirmesi bakımından bakanlık olarak son derece önemli bir çaba içerisindeyiz." şeklinde konuştu.

Kıran, sosyal yardımların etkin bir şekilde ulaştırılmasında da teknolojinin imkanlarını kullandıklarının altını çizerek, dijital okuryazarlığın geliştirilmesini ve toplumun her katmanına yayılmasını son derece önemsediklerini belirtti.

Geçmişte çocukların akranlarıyla oyun oynadıklarına değinen Kıran, “Ama şimdi her bir çocuğumuz, önünde ekranlarla meşgul durumunda. Dolayısıyla ekranların maruz bıraktığı tehditlerden çocuklarımızı korumak hepimizin sorumluluğu. Özellikle de devletimizin en önemli hassasiyetlerinden birisi ve bu hassasiyetler konusunda da bakanlık olarak üzerimizdeki sorumluluğun ve görevin farkındayız.” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.

Fotoğraflar